SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

HACC BAHSİ

<< 1235 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

190 - (1235) حدثني هارون بن سعيد الأيلي. حدثنا ابن وهب. أخبرني عمرو (وهو ابن الحارث)  عن محمد بن عبدالرحمن ؛ أن رجلا من أهل العراق قال له:

 سل لي عروة بن الزبير عن رجل يهل بالحج. فإذا طاف بالبيت أيحل أم لا ؟ فإن قال لك: لا يحل. فقل له: إن رجلا يقول ذلك. قال فسألته فقال: لا يحل من أهل بالحج إلا بالحج. قلت: فإن رجلا كان يقول ذلك. قال: بئس ما قال. فتصداني الرجل فسألني فحدثته. فقال: فقل له: فإن رجلا كان يخبر أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قد فعل ذلك. وما شأن أسماء والزبير قد فعلا ذلك. قال: فجئته فذكرت له ذلك. فقال: من هذا ؟ فقلت: لا أدري. قال: فما باله لا يأتيني بنفسه يسألني ؟ أظنه عراقيا. قلت: لا أدري. قال: فإنه قد كذب. قد حج رسول الله صلى الله صلى الله عليه وسلم فأخبرتني عائشة رضي الله عنها ؛ أن أول شيء بدأ به حين قدم مكة أنه توضأ. ثم طاف بالبيت. ثم حج أبو بكر فكان أول شيء بدأ به الطواف بالبيت. ثم لم يكن غيره. ثم عمر، مثل ذلك. ثم حج عثمان فرأيته أول شيء بدأ به الطواف بالبيت. ثم لم يكن غيره. ثم معاوية وعبدالله بن عمر. ثم حججت مع أبي، الزبير بن العوام. فكان أول شيء بدأ به الطواف بالبيت. ثم لم يكن غيره. ثم رأيت المهاجرين والأنصار يفعلون ذلك. ثم لم يكن غيره. ثم آخر من رأيت فعل ذلك ابن عمر. ثم لم ينقضها بعمرة. وهذا ابن عمر عندهم أفلا يسألونه ؟ ولا  أحد ممن مضى ما كانوا يبدأون بشيء حين يضعون أقدامهم أول من الطواف بالبيت. ثم لا يحلون. وقد رأيت أمي وخالتي حين تقدمان لا تبدآن بشيء أول من البيت تطوفان به. ثم لا تحلان. وقد أخبرتني أمي أنها أقبلت هي وأختها والزبير وفلان وفلان بعمرة قط. فلما مسحوا الركن حلوا. وقد كذب فيما ذكر من ذلك.

 

[ش (فتصداني الرجل)  أي تعرض لي. هكذا هو في جميع النسخ: تصدّاني، بالنون. والأشهر في اللغة تصدّى لي. وهو من الصدد بمعنى القرب. والأصل تصدد، فأبدل للتخفيف. (ثم لم يكن غيره) وكذا قال فيما بعده: ولم يكن غيره. هكذا هو في جميع النسخ: غيره، بالغين المعجمة والياء. قال القاضي عياض: كذا هو في جميع النسخ. قال: وهو تصحيف. وصوابه: ثم لم تكن عمرة. هذا كلام القاضي. ثم قال الإمام النووي: قلت: هذا الذي قاله من أن قول غيره تصحيف، ليس كما قال. بل هو صحيح في الرواية وصحيح في المعنى. لأن قوله غيره يتناول العمرة وغيرها. ويكون تقدير الكلام: ثم حج أبو بكر رضي الله عنه فكان أول شيء بدأ به الطواف بالبيت ثم لم يكن غيره. أي لم يغير الحج ولم ينقله ويفسخه إلى غيره، لا عمرة ولا  قران. (مسحوا الركن)  المراد بالماسحين من سوى عائشة. وإلا فعائشة رضي الله عنها لم تمسح الركن قبل الوقوف بعرفات في حجة الوداع. بل كانت قارنة ومنعها الحيض من الطواف قبل يوم النحر. والمراد بالركن هو الحجر الأسود. والمراد بمسحه الطواف لأن من تمام الطواف استلامه].

 

{190}

Bana Hârûn b. Saîd El-Eylî rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb rivayet etti. (Dediki): Bana Amr yâni İbni Haris, Muhammed b. Abdirrahmân'dan naklen haber verdi ki Iraklı bir adam ona şöyle demiş: «Benim için Ürvetü'bnü Zübeyir'e sor (bakalım): 

 

Bir adam hacc için telbiye getirir de beyti tavaf ederse ihramdan çıkar mı, çıkmaz mı? Şayet: Çıkamaz! derse, sen de ona:

 

  Ama bir adam bunun caiz olduğunu söylüyor! de.»

 

Muhammed demiş ki: «Bunun üzerine ben, mes'eleyi Urve'ye sordum; Urve:

 

  Hacc için telbiye getiren, ancak hacc  ('ı bitirmek) ile ihram'dan çıkar; cevâbını verdi. Ben:

 

  Ama bir adam bunun caiz olduğunu söylüyormuş dedim. Urve:

 

— Ne çirkin söylemiş! dedi.

 

Müteakiben o adam bana rastlıyarak, sordu; ben de (aldığım cevâbı) kendisine anlattım. (Adam tekrar) :

 

  Sen, ona söyle ki bir adam Resulullah (Sallâllahu Aleyhi ve Sellem)'in bunu yaptığını haber verirdi. Bunu yapmış bulunan Esma ile Zübeyir'in hâlleri ne olacak? (de!)

 

Bunun üzerine ben (tekrar) Urve'ye gelerek bunları kendisine söyledim. Urve:

 

  O adam kimdir? diye sordu.

 

— Bilmiyorum! dedim.

 

  Ona ne oluyor da bana gelip bizzat sormuyor? Zannederim bu adam Iraklı olacak! dedi. Ben (yine) :

 

  Bilmiyorum! cevâbını verdim. Urve:

 

  Bu adam hata etmiş. Evet! Resulullah (Sallâllahu Aleyhi ve Sellem) hacc etmiştir. Bana, Âişe (Radiyallahu anha) haber verdiki, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Mekke'ye vardığı vakit yaptığı ilk iş abdest alarak beyti tavaf etmek olmuş. Sonra Ebû Bekir de haccetmiş, onun da ilk işi beyti tavaf etmek olmuştur. Bundan sonra bir şey yapmamıştır. Ebû Bekir'den sonra gelen Ömer de böyle yapmıştır. Bilâhara Osman haccetti, onu (gözümle) gördüm; ilk işi beyti tavaf etmek oldu. Sonra başka bir şey yapmadı. (Osman'dan) sonra Muâviye ile Abdullah b. Ömer (de aynı şekilde haccettiler.) Daha sonra ben, babam Zübeyir b. Avvâm ile birlikte haccettim, onun da ilk işi Beyti tavaf etmek oldu. Ondan sonra başka bir şey yapmadı. Sonraları muhacirlerle Ensârın da böyle yaptıklarını gördüm. Başka bir şey yapmadılar. Bunu yaparken gördüğüm en son zât İbni Ömer'dir. Haccını, umre'ye bozmadı. İşte İbni Ömer yanlarındadır. Ona sorsalar ya!

 

Geçenlerden hiç biri Mekke'ye ayak bastıkları vakit beyti tavaftan önce bir şeyden başlamazlar; tavaftan sonra ihramdan da çıkmazlardı. Annem ile teyzemi de görmüşümdür. Mekke'ye geldikleri vakit Beyti tavaftan önce hiç bir şeyden işe başlamazlar, sonra ihramdan çıkmazlardı.

 

Ama bana, annemin haber verdiğine göre kendisi, kız kardeşi Âişe, Zübeyir, filân ve filân sırf Umreye niyet ederek Mekke'ye gelmişler, rüknü istilâm edince hille çıkmışlar.

 

O zât, bu hususta sana söylediklerinde hatâ etmiş; dedi.

 

 

İzah:

Bu hadisi Buharı «Hacc» bahsinin bir-iki yerinde muhtasar ve mufassal olmak üzere tahrîc etmiştir.

 

Urve'ye soran zât haccın Umreye tebdilini tecvîz edenlerin mezhebine göre bu mes'eleyi sormuş ve Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in veda haccında bunu yaptığını delîl göstermiştir. Urvede Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellemj'in bunu bizzat kendisi yapmadığı gibi ondan sonra gelenlerin de yapmadığını bildirmiştir.» demişse de Nevevî bu mütâlâayı beğenmemiş ve: «Mes'ele Kaadı'nın dediği gibi değildir. Bilâkis bu cümle hem rivâyeten hem de ma'nen sahihdir. Çünkü (ilk işi beyti tavaf etmek oldu, başka bir şey yapmadı.) sözü Umreye ve sâir hacc fiillerine şâmildir. Bu cümle: (Sonra haccı değiştirip de onu Umreye veya kır'an'a nakletmedi) takdirindedir.»  demiştir.

 

Hadîsin sonundaki: «Rüknü istilâm edince hille çıkmışlar.» cümlesinden murâd: Hz. Âişe'den başkalarıdır. Çünkü Âişe (Radiyallahu anha) vedâ haccında kır'an'a niyet etmiş; Arafat'ta vakfe'den önce rüknü istilâmda bulunmamıştı. Hayzı sebebiyle bayram gününden Önce tavaf da yapamamıştı.

 

Hz. Urve'nin annesi Esma binti Ebî Bekir*dir.

 

«Rüknü istilâm edince hille çıkmışlar.» cümlesinden hazf vardır. Maksat tavaf ve sa'yı yapıp saçlarını kısalttıktan sonra ihram'dan çıkmış olmalarıdır.

 

Hazfe sebep, bu husûsatın malûm olmasıdır.

 

Dâvüdi'nin beyânına göre Hz. Osman'a ait olan söz Urve'nin, ondan öncekilere âit olan ise Hz. Âişe'nindir,

 

Ebû Abdilmelik: «Hz. Âişe'nin sözü (Sonra başka bir şey yapmadı.) cümlesinde biter.

 

Ebü Bekir'in haccından itibaren Urve'nin sözü başlar.» demiştir.

 

Şu hâlde Dâvûdî'nin kavline göre hadis, muttasıl; Ebû Abdilmelik'in kavline göre bâzı yerleri munkatı' demektir.

 

Çünkü Urve, Hz. Ebû Bekir ile Ömer'e yetişmemiştir.